31 Aralık 2008 Çarşamba

Son Dakikalar...

Koca bir yılı devirdiğimiz bu son dakikalarda blogumun başımda olacağıma bir yıl önce söyleseler aklım almazdı heralde.Bilgisayar başında oturmaktan oldum olası pek hoşlanmadım,ama blog başka tabii.Birazdan sevdiklerimi öpmeye sarılmaya gideceğimden, çabukça birşeyler yazmak istedim.Allahım kim ne istiyor ne bekliyorsa gelecekten onu versin...Bize Batıhanımızı verdi daha ne olsun,artık tüm dileklerim oğlum için...
Tüm sevdiklerimize Mutlu Yıllar...

26 Aralık 2008 Cuma

Çok şey birikti yine yazıcak!

Nerden başlasam,en iyisi kuzencanın nişanından başlayayım.Geçen cumartesi günü evlilik yolunda ilk adımını atmış oldu amcamın kızı.Evde yaptılar nişanı,yakın akrabalar davet edildi.Batıhan'ı o kalabalığın içinde düşünemediğim,nişanı bana ve ordakilere zehir edeceğini düşündüğümden evde bıraktım oğluşumu.Herkes onu sordu tabii,zaten artık doğduğundan beri pabucumuz dama atıldı bir kere,Deniz ve Hasan olmaktan çıkıp Batıhan'ın anne ve babası olduk birden.Yanlış anlamayın pek de şikayetçi olduğum söylenemez bu durumdan.Allah mutlu mesut etsin,baya bir beklediler bugün yaşamak için.Bu sene düğünümüz var.Batıhan'ı düğüne hazırlamak lazım şimdiden,oğlum pek meraklı değil de oynamaya:)))Çok ciddi birisi:)))

Bu arada Deryacık çok şanslı kuzen Meral bile geldi taa Alamanyalardan,kızcağız neredeyse hiç kimsenin düğününde nişanında bulunamadı.Deryaya kısmetmiş ne diyelim.Alttaki fotoğraf nişan günü çekildi.Deryacık yok aramızda soldan başlarsak ben,Nuray,Meral ve Filiz ablam...

Nişan çok güzel geçti,evim artık İstanbul dışında olduğundan erken ayrılmama üzülmedim değil,ama ne yapalım bu duruma alışmak lazım.En azından gidebiliyorum deyip avutuyorum kendimi.


Bu arada daha önce de yazmıştım ailemizin (hatta Türkiye'nin son aupairi bile olabilir) son Aupairi sevgili kuzencanım pazartesi sabahı Londra yolcusu,vedalaştık bugün.Bugünkü yazımda onun ve Batıhan'ın fotoğrafını da eklemeyi çok istiyordum ama erken geldi kuzencan işlerini yetiştirmeye çalıştığı için,önce okulda bana uğradı,sonrada Batıhan'ı görmek için eve.Bu kadar koşturmacanın arasında bize vakit ayırabildi canımcım.Hem çok heyecanlı gördüm kendisini,hem de biraz tırsıyordu:)))İçimde sanki orda bir hayat kuracakmış gibi bir his oluştu.Genelde hislerimde pek yanılmam ama bu sefer yanılmayı umuyorum galiba...Hayırlısı olsun onun için,herşeyin en güzelini hak ediyor benim kuzenim,onu çok seviyoruz çok da özlüyeceğiz.Ama en azından artık nette görüşebiliyoruz kameralarla,biz ordayken böyle değildi,anca haftada bir biz telefonla ararsak görüşebiliyorduk ailelerimizle.


Gelelim sabah şekerime;


Sabah şekeri sabahın köründe saat 6'da uyanıyor,kurulmuş saat gibi,gerçi bu bizim için yeni birşey değil,bebekliğinden beri öyleydi.Ama çok enteresan sabah biraz daha uyusun diye geç yatırmayı denedik,değişen birşey olmadı.Uyanınca da illa evdeki herkesi uyandıracak,öyle bir çabası var.Bu ara Çince konuşmaya başladı abula abula bııyyy deyyy en favori kelimelerimiz,ne demek istediğini çözünce burda paylaşıcam:)))Doktora gittik geçen salı,daha odaya girer girmez bir tuhaf oldu,dudaklar büzüldü.Muayene için soymaya başlayınca bir kıyamet koptu,aman allahım zapt etmeye çalışırken kan ter içinde kaldım.Boyunda ve kilosunda çok güzel artış olmuş,uzun zamandır böyle değildi.Çok sevindim,umarım böyle devam eder.Şu anda uyuyor uyanmak üzere o yüzden hemen postu bitirmeye çalışıcam,Batıhan'ın bu sabah çektiğim bir fotoğrafını eklemek istiyorum.


Oğluşumla koklaşayım artık,çok özledim bugün.Hoşça kalın...

18 Aralık 2008 Perşembe

Batıhan bey büyümekte...

İlk fotoğrafımızdan başlayalım,gördüğünüz tulumu arkadaşım Nilay almıştı oğluşuma,bir türlü giydirmek kısmet olmadı.Geçen gün gözüme ilişti dolapta(dolabımız alt üst olmuş vaziyette şu sıralar),havalrda soğudu yatarken giydireyim dedim oğluşuma.Batıhan giyince bir tuhaf oldu ayaklarına bakıyor sürekli,tabii tulum küçük kaldığı için dizleride gerildi biraz,bayıldık onun bu haline.Şipşak Deniz hemen aldı eline fotoğraf makinesini,başladı pozlamaya...
Güzelim tulum gibi o kadar çabuk küçük kalıyor ki kıyafetleri,çoğunu doğru dürüst giymeden bir bakmışız dolaptan ayıklamamız gerekicek kadar küçülmüş.Neyse büyüsün yeter ki benim oğluşum,sağlıklı olduktan sonra hiç mühim değil.Bu aralar hastalıklarla boğuşup,kötü haberler aldığımdan mı nedir sürekli şükretmek geliyor içimden.
Ana oğul pek bir sevişiyoruz bu aralar.Eve geldiğimde sarılıyor,öpüyor,cilve yapıyor:)))Çok sevimli oldu,çoğu dediğimizi anlıyor artık,tabi yaramazlığa son gaz devam etmeyide ihmal etmiyor.Sürekli peşinde olmamız lazım,ne yapacağı hiç belli olmuyor,bir bakmışsın mutfakta,banyoda,koltuk tepesinde,çoğu zaman prizlerin başında...Ne yapacağımızı şaşırıyoruz,bazen çok yorulduğumu hissediyorum,böyle durumlarda hemen iki çocuğu olanları düşünüyorum,hatta ikiz çocukları olanları düşünerek rahatlatmaya çalışıyorum kendimi.Birde bizim ufaklık artık iiyileşti sanırım,son iki gündür iyice kudurdu diyebilirim,bi amuda kalkmadığı kaldı,onu yakında yapar o potansiyel var.Ama genede pek bir şevişiyoruz dediğim gibi bu aralar,aşağıdaki fotoda anneciğine öpücük kondururken.

Flaş Flaş Flaş
Nuray teyzesi vize almış,Londraya gidiyor.Ailemizin son Aupairi,İngiltere Ocak ayından sonra Türkiye'den artık Aupair almıyacakmış,ne diyim kendileri kaybeder:)))Nuray da bu hafta apar topar gidecek,hiç ummuyoduk vize alabileceğini,sürede kısıtlı olduğu için vermezler diye düşünüyoduk.Bu ingilizlerin ne yapacağı belli olmuyor,hayırlısı artık umarız herşey istediği gibi olur.Çok özlüyeceğiz kendisini ama kader mi artık ne bileyim,yolun açık olsun.

15 Aralık 2008 Pazartesi

Evim Evim Güzel Evim

Kurban Bayramını geride bıraktık,Manisa'ya gittik geldik.Çok da iyi geçmedi diyebilirim,zira Batıhan şifayı kaptı oralarda.Evini özledi oğluşum,doğduğundan beri pek fazla sevmez ortam değiştirmeyi,gerçi büyüdükçe biraz daha iyiye gidiyor.En azından çabuk alışıyor eski günlerimize nazaran.Babaannesini getirdik gelirken,iki hafta kadar bizimle olucak.Anneannesini biraz dinlendirelim istedik,hazır kurban bayramı tatili de varken.Bugün ilk yalnız günlerini geçirdiler babaanne torun,sorun çıkarmamış benim akıllı oğlum.Anlaşılan bize naz yapıyor benim oğluşum,biz eve dönünce haylazlığa başlıyor.


Hazır uyurken tatilden birkaç fotağraf ekleyeyim,
Gördüğünüz üzere ana oğul bitkin vaziyetteyiz.

Amcası ve babası oğluşumu yerken....

6 Aralık 2008 Cumartesi

İyi Bayramlarrrrr

Bayram tatilimiz başladı.Bu sene şanslı yıllardanmış.bu bayramda uzun bir tatil yapıcaz.Seneye bu şekilde olmayacakmış.Geçen bayram İstanbul'da kalalım dinlenelim demiştik.Bu bayram Manisa yolcusuyuz,genelde Kurban Bayramını eşimin ailesiyle geçiriyoruz.Uzun bir yolumuz var anlıyacağınız,umarım güzel bir tatil geçiririz.
Bizi seven ve takip eden sevdiklerimizin bayramını kutluyoruz şimdiden,dönüşte görüşmek üzere.Sevgiyle kalın...

30 Kasım 2008 Pazar

Sonunda bir ayın içinde üç yazı yazabildim:))

Kasım ayının son günü ,oğlumun şansına çok güzel bir gündü bugün.Bu sene geçen seneye göre daha yağışlı ama soğuk değil gibi sanki,hele de güneş çıktı mı baya bir ısıtıyor insanı.
Batıhan sabahın erken saatlerinde uyandı her zaman ki gibi,bulamaç şeklindeki kahvaltısını güzelce yedi.Kahvaltımızda neler yok ki,cici bebe ekmeği,cici bebe bisküvisi,peynir,yumurta,pekmez ve süt.Batıhan'ın en severek yediği öğün diyebilirim,bir de gece yatmadan önce yaptığımız arı mama bayılarak yediği yiyeceklerden.Herneyse haftasonları kahvaltıdan sonra ekmek ve gazete almaya gideriz oğluşumla birlikte,birazda parkta oyalanıp eve döneriz.Bugün hava öyle güzeldi ki baya oynamışız dışarda,yeni şeyler keyfetmeye tam gaz devam eden Batıhan su birikintilerinde zıplayarak su sıçratmayı keşfetti.Öyle eğlendi ki bende çok eğlendim seyrederken ama son olarak hatırladığım suyun içine düşmesi ve eve koşup hemen banyoya girdiğimizdi:)))
Dışarıda oynayıp birde üstüne banyo yapan oğluşumuz bunlara rağmen bu aralar huy edindiği üzere gözünden uyku akmasına rağmen inat ederek biraz zor uyudu.Bizde bu arada kahvaltımızı yaptık,gazeteyi karıştırdık,hatta üstüne kahvemizi içtik.Batıhan uyandıktan sonrada hep birlikte annem,kocacım,ben ve miniğimiz sahile inmeye karar verdik.
Sahilde bizim gibi yürüyüşe çıkmış birkaç aile vardı.O kadar sessiz ki buralar,insan dinlendiğini hissediyor.Batıhan çok keyifliydi ilk defa bugün arabasında bu kadar uzun süre oturdu.Gerçi bu aralar yürümek istemiyo beyefendi,daha önce kucağımıza gelmeyen çocuk artık kapıdan adımını atar atmaz kucak istiyor.O yüzden arabada olmaktan keyif aldı sanırım,eve dönene kadar 3-4 saat vakit geçirmişiz dışarda.İstanbul'da olsa bitkin bir şekilde eve dönerdik muhtemelen,ama burda öyle olmuyor.
Bu arada bugünden fotoğraf koyamıyorum,çünkü bezini al,mamasını al derken makineyi evde unutmuşum.Çantamız baya küçüldü küçülmesine ama bez,alt açma bezi,ıslak mendil,su,termos,mama,önlük derken ben sadece bir miktar para ve cep telefonumu koyabiliyorum çantama hehe.Artık alıştım bu duruma gerçi çok hızlı bir şekilde hazırlıyorum ve boşaltıyorum çantamı.
Bugünden fotoğraf yok ama yaz aylarından birkaç fotoğraf eklemek istiyorum.Canım arkadaşım aradı bu akşam,hamileymiş haber vermek istemiş.Sesi garip geliyordu baştan birden soramadım ne oldu diye,bayadır istiyodu hamile kalmayı ama aklıma gelmedi birden.Çok sevindim,ayy şimdi gene bir heyecan bakalım kız mı erkek mi,kime benziyecek,hazırlıklar,doktor kontrolleri, hadi hayırlısı.
Batıhan kucağına yakışmış dimi?Fotoğraf bu yazdan hatırlandın mı?
Yaren çok istiyodu kardeşi olmasını,eee doğduğunda kardeşiyle koyun koyuna yatar artık...Tekrar tebrikler, allah tamamına erdirsin.Çok öptümmmm

22 Kasım 2008 Cumartesi

Kasım ayı bitmeden...

Blogumu çok sevmeme rağmen bir türlü istediğim kadar zaman ayıramadım maalesef.Hatta şimdi de kısa kesmem gerekicek sanırım,içerden mızmızlanma sesleri gelmeye başladı.Anneannemiz de yok bugün,kendisini gezmeye gönderdik haftasonu için:))))Bizde Batıhan'ı alıp alışveriş merkezine gittik bugün.Batıhan diğer zamanlara göre çok daha sakindi,en azından arabada biraz oyalandı,biraz yeni aldığımız oyuncakla oynadı,o esnada biz yemeğimizi yedik.Aman nazar değmesin.Umarım daha iyi günler de görürüz.
Bugün ekleyeceğim fotoğraflar geçen hafta sonundan.Anneannemle,yeğenim Cansu gelmişti,güzel bir hafta sonu geçirdik birlikte.Batıhan için de çok iyi oldu,Cansuyla baya bir oyun oynadı yavrucak,uzun zamandır onları görmemesine rağmen pek yabancılık çekmedi Batıhan,hemen alışıverdi.Gelelim fotoğraflara...
Cansu Batıhan'ı beslemeye çalışırken,anneanne4mde uzaktan onlara bakıyor:))
Büyük anneannesi Batıhan'a aldığımız cicileri üstünde göremeden gitti.Cansu blogumdan gösterirsin artık.

Son fotoğrafta Batıhanımın ilk adım ayakkabıları,çöpe atılmadan önce ölümsüzleşsin oğlumda büyüyünce görsün istedim.(Yıpranmasından anlaşılacağı üzere Batıhan tarafından full time kullanılmıştır.)

5 Kasım 2008 Çarşamba

Fazla Söze Gerek Yok!

Geçen hafta Blogger kapatıldı,çok fazla endişelendiğimi söyliyemeyeceğim çünkü muhakkak karşı davalar açılır,bizde eninde sonunda blogumuza kavuşuruz diye düşünüyordum.Sandığımdan da çabuk gerçekleşti.Çok fazla vakit ayıramasam da çok alışmışım bloguma,Batıhan için büyüdüğünde çok güzel bir hatıra olucak.Bebekler çok hızlı büyüdükleri hergün yeni birşey öğrendikleri için, insan çok çabuk unutuyor.Birde bizi burdan takip eden dostlarımız var tabii ki,neyse ki ayrılığımız çok uzun sürmedi.Birde ben biraz daha vakit ayırabilsem...
Oğlumuz büyümeye devam ediyor.Kaydırakta tüm kayma stillerinde(Yüzüstü-sırtüstü-oturarak) oldukça başarılı.
Parktaki fotoğrafları bugün ben çektim.Bu aralar çok fotojenik Batıhan,çok güzel bakıyor kımıldamadan sanki biliyormuş gibi.





Batıhan yağmur,çamur,soğuk dinlemiyor,geçen hafta yağan şiddetli yağmurda bile dışarı çıkarttı kendisini.Kışlık montu işe yarıyacak anlaşılan.







22 Ekim 2008 Çarşamba

Nerde Kalmıştık

Ekim'in sonu,uzun zaman olmuş yine.Bu aralar zamanla çok problem yaşıyorum zaten hiçbirşeyi istediğim zaman yapamıyorum.Eski okulumdan arkadaşım Serap derdi ki 24 saat bana yetmiyor diye,aynı o durumdayım kısacası.Dün gece başladım aslında yazmaya ama başarılı olamadım.Şimdi Batıhan uyuyor,fırsattan istifade edeyim dedim

Batıhan 13.ayında şimdi,10kilo 400 gram boyu da 76 cm,tam normal sınırlar içerisinde olduğunu söyledi doktorumuz.Şu boy kilo cetvelleri varya bende internetten kontrol ettim,biraz rahatlıyorum tabii böyle olunca.Bana göre yeterli besin almıyor gibi geliyor ,iştahlı değil zaten.Dün ilk defa makarna yedi,oda 3-4 adet burgu makarna.Bizim için çok sevindirici bir gelişme,ama emin olamıyoruz bir daha yer mi diye.Çünkü acayip bir çocuk sağı solu belli olmuyor,çok acıktığı için de yemiş olabilir.Ne bileyim kafaya taktıkça insan üzülüyor,ama yoğurda bayılıyor.Çorbaları seviyor özellikle tarhanayı,sebze yemeklerinden ıspanak ve semizotunu seviyor.Et fazla yemiyor bizde bu açığı çorbalarına kemik suyu koyarak kapatmaya çalışıyoruz.Bazen de çorbalarına kıyma koyuyoruz ama kıyma koyduğumuz zaman blendırdan geçirmek zorunda kalıyoruz.Sadece kıymaya has bir tepki geliştirdi bizim ki,boğazına takıldı mı kusuyor.Başka bir yiyecek için değil sadece kıymada yapıyor bunu,dedim ya acayip bir çocuk daha neler görücez bakalım.Yemek konusu sıkıntılı geçiyor biraz,meyve yemeyi çok seviyordu şimdi onu da reddetmeye başladı.Bizde kaşık mamalarının içine karıştırıyoruz.Deneyimli anneler önerilerinizi bekliyoruz.
Dün ailemizin ilk tüp bebeği Kenan Varol ziyaretimize geldi.Toplantıdan çıkar çıkmaz eve koşturdum,Batıhan ilk defa anne anne diye odalara gidip beni aramış bugün.O kadar üzüldüm ki,bir de sarılışı var bana görmeniz lazım.Hatta halama sarılmamı bile istemedi,ona sarılıcakmışım.Hele Kenan Varol'u kucağıma alınca kıyameti kopardı.İlk defa yapıyor böyle bir şey,zor sakinleştirdim.Her zaman söylerim 0-3 yaş çok önemli çocuk anneyle geçirmeli diye ama maalesef çalışmak zorundayım.Arkadaşlarım derdi ki hep suçluluk duyucaksın onunla olamadığın için,gerçekten öyleymiş.Ne bileyim anne olunca farklı düşünüyor insan,gerçekten bir suçluluk hissi oluyor.Çalışırken bazen ohh evden uzaktayım,nefes alıyorum artık dediğim de oluyor,Batıhan'ı deli gibi özleyip ahh keşke şimdi evde onunla birlikte olabilseydim dediğim zamanlarda oluyor.Bunları düşününce ya da kendimi kötü hissettiğim zaman aklıma hemen üniversite yıllarında muhtemelen Çocuk Psikolojisi dersinde okuduğumuz araştırma geliyor.Araştırma devlet yurtlarında bakılan bebekler ve çocuklar üzerinde yapılmış.Bu bebekler çok fazla kucağa alınmadıkları,çok fazla sevilmedikleri,genelde beşiklerinde yalnız kaldıkları için diğer bebeklere oranla gelişimlerinin daha geri olması,hatta zeka seviyelerinin bile diğerlerine oranla geri olduğuyla ilgiliydi.Hamileyken bazen sadece bunu düşünüp ağlardım,Batıhan doğduktan sonra da o her ağladığında ben yanına koşturduğumda geliyordu aklıma,Batıhan ne kadar şanslı bir bebk diyordum içimden onu seven bir annei bir ailesi var.Ardından ağlıyordum yine,o bebekleri düşünüp.Şimdi de kendimi teselli ediyorum işte,eve geldiğimde onunla güzel vakit geçirmeye gayret ediyorum.Hava güzelse hemen dışarı çıkarıyorum,oyun oynuyorum,ihtiyaçlarını karşılıyorum.En azından belli bir süreliğine yanında değilim diyorum.Gerçi biz çok şanslıyız çünkü Batıhan'a anneannesi bakıyor.Gözüm arkada kalmadan gönül rahatlığıyla işe gidiyorum.Annem çok güzel ilgileniyor Batıhan'la,hatta benden çok daha sabırlı.Benim işimi çok kolaylaştırıyor aynı zamanda,yemeğimiz hazır oluyor mesela.Allah razı olsun,kadıncağız kendi evini,düzenini bırakıp bize yerleşti.Hele Batıhan hakkını nasıl öder bilmem.Herkese böyle bir anne diliyorum.Sevgilerrrrrrrrrrrrr

3 Ekim 2008 Cuma

Doğum Günümüzü Kutladık

Uzun zaman oldu yazmayalı,taşınma,yerleşme,yeni yuvamıza,işimize,çevreye alışma derken zaman su gibi akıp geçti.Zor bir süreç oldu bizim için,taşınmak çok sıkıntılı bir iş,gerçi eski taşınmalarımızı düşünüyorumda şu halimize binlerce şükür etmek gerek.Eskiden kamyon gelirdi kapıya konu komşu çoluk çocuk doldururdu eşyaları,tabi o eşyaların çoğundan hayır gelmezdi sonra:))))Evden eve nakliyat firmasıyla geldik buraya,inanılmaz bir deneyimdi.Adamlar sabah saat 7:00 de geldiler ,aman allahım giyeceğimiz kıyafetleri zor kurtardık ellerinden,o kadar hızlılar ki görmeniz lazım.Saat 12:00 gibi Selimpaşa da yerleşmiş durumdaydık.

Çalışıyor olmamız nedeniyle ince işler biraz uzun sürdü.Tabii birde Batıhan faktörü,sürekli ilgi istiyor,bizimle vakit geçirmek istiyor derken evle ilgilide baya sorun yaşadık.Elimizi nereye atsak bir arıza çıktı.İnterneti de geçen hafta bağlatabildik ancak,dediğim gibi çok sıkıntılı günlerdi.





Neyse geldi geçti.O sıkıntılı günlerde oğluşumuzun doğum günü biraz neşemizi yerine getirdi.Batıhan 16 Eylülde 1 yaşını doldurdu.Küçük bir kutlama yaptık,pastası hayatımızda yediğimiz en kötü pasta oldu ama ne yapalım burda pek seçme şansımız olamadı sadece bir pastane olduğu için.Yukarıda gördüğünüz gibi Batıhan'ı Batuhan diye yazmışlar.Böyle bir şey yaşamamız muhtemel diye özellikle ismini yazdırmıştım da üstelik.Annem biraz uğraştı düzeltebilmek için ama sanki ismi kazımışlar pastaya,pek başarılı olamadı.Kendim yapmadığıma çok pişman oldum sonra,ikinci yaş gününde kararlıyım ben yapacağım pastasını.Belki ilerleyen günlerde şöyle küçük çaplı bir parti düzenleyebiliriz,çünkü Ramazana rastlaması nedeniyle çoğu kişiyi davet edemedik.Sağolsunlar kuzenlerim Filiz ve Nuray,arkadaşım Rahşan,Oliver ve minik bebek Mina bizi yalnız bırakmadılar o gece.Batıhan'ın uyku saatide geçtiği için hemen mumu üfledik birlikte,hediyelerimizi açtık.Batıhan çok mutluydu o gece,Mina'ya bayıldı ya da kıskandı.Normalde bebeklerle fazla ilgilenmez bizimki o gece ayyy ayyy diye Mina'nın başından ayrılmadı.Güzel bir gece geçirdik birlikte,insan inanamıyor 1 yıl geçtiğine...


Aradaki farka bakar mısınız?





1 yaş oğlumuza en önce özgürlüğünü getirdi.Artık herşeyini kendisi yapmaya çalışıyor.Söylediklerimizin çoğunu yapıyor.Örneğin,babanın terliğini babaya götür,arabanı getir vb. komutları yerine getiriyor.Hatta bazen yaptığında şaşırıyoruz aaa bunu da anladı diye.Genel olarak huzurlu,neşeli bu aralar,tabii yeterince dışarı çıkarsa:)))Sitede üç tane park var,ikisi tam evimizin karşısında.Havada güzel olduğunda neredeyse günde üç kez dışarı çıkarıyorduk Batıhan'ı.Havada soğumaya başladı,kara kara düşünüyoruz.Birde burda acayip rüzgar esiyor,İstanbul içi gibi değil.Bırak Batıhan'ı biz bile uçabiliriz rüzgarda.Artık alışıcak mecburen,biraz oyuncak alışverişi ve kitap almak gerek.Bu aralar kitaplara da ilgisi var.Sanki birdenbire daha da büyüdü,artık o kadar çok şey yapabiliyor ki inanılmaz bir gelişim,izlemek takip etmek çok keyifli.Yemek problemimiz devam ediyor,dişleri çıkınca yavaş yavaş herşeyi yer diye düşünüyordum ama beklediğim gibi olmadı.Gerçi dün patatesli tavuk yemeği ezdim,yoğurtla karıştırarak yedirdim.Batıhan için çok büyük bir gelişme,yavaş yavaş alışır belki de.Allahtan yoğurdu çok seviyor,hergün taze kendimiz mayalıyoruz.Yoğutla birlikte ancak yemek yedirebiliyoruz,diğer zamanlarda da kaşık maması veriyoruz.Hatta biberona alışmadığı için gece bile kaşıkla besliyoruz.Büyüdükçe düzelir diye ummaya devam etmek istiyorum,kafama çok takmamaya çalışıyorum.Ramazan Bayramı dolayısıyla dinlenelim diye bir yere gitmedik bu sene, annemlerde bizde genelde Ramazan da Gelibolu da oluyorduk ,yarın da İstanbul'un kurtuluşu nedeniyle bir gün daha tatiliz.Taşınma yorgunluğunun üzerine çok iyi geldi bu tatil.
Şimdilik bizden haberler bu kadar,yakında görüşmek üzere...









2 Eylül 2008 Salı

Yakında görüşmek üzere

Bloglamaya kısa bir süre ara veriyorum çünkü bu perşembe taşınıyoruz.Ailecek yeni bir hayata başlıyoruz.Bir yerlerden ayrılırken hep karışık duygular olmuştur içimde.Üzüntü,keder,taşınma stresi,acaba yanlış mı yapıyorum endişesi,aynı zamanda tuhaf bir heyecan,mutluluk anlıyacağınız garip duygular içerisindeyim yine.16 yaşında ailesinin yanında ayrılan birisi olarak aslında alışık olmam lazım bu duruma,ama bu kez farklı bu kez yalnız değilim.Aile olmak bambaşka bir şeymiş,o kadar çok ayrıntıyı düşünüyormuş ki insan evli ve çocuklu olunca,inanılır gibi değil.Gerçi taşınma işini de oğlumuz için ,güzel bir ortamda büyüsün İstanbul'un kaosundan kurtulsun diye istedik.Birçok sıkıntı ve kararsızlık yaşadık son bir ayda,güzel başlamadı hikayemiz umarım sonu mutlu son olur...
Flaş haberler!
Batıhan 1 Eylül Pazartesi günü yürümeye başladı.Ne zaman yürüyecek derken onu da başardı sonunda oğluşumuz.Bugün daha bir büyümüş geldi gözüme, çok sık göremiyorum oğlumu bu aralar belki o yüzden, malum işe başladık artık.
Üç gün önce de bay bay yapmayı öğrendi.O kadar sevimli oluyor ki,bir heyecanla bay bay yapıyor herkese.Baş başı bıraktık oğluşum bebeklikten çıktı.Hem çok seviniyorum hemde bir yandan bu kadar çabuk mu biraz yavaş büyü demek geliyor içimden.İnsanoğlu nankör işte,3 aydır sıralıyordu bende ne zaman yürüyecek bu çocuk diye sayıklayıp duruyodum.İşte yürüyor oğlumuz.
Daha çok şeyler başarıyor,mesela bugün elinde oyuncakla yürümeye çalışmış.Pilav yemiş,inanılmaz bir gelişme.Ağzına tek lokma pirinç girmiş değil bugüne kadar.Çok mutluyum bugün,büyüdükçe yemediği şeyleride yemeye başlıyacak benim oğlum(İnşallah böyle devam eder).
İnternet bağlantımız kapanmadan yazımı göndermek istiyorum artık.
Yakında görüşmek üzere,bizim için dua edin.......

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Keltoş Batıhan

    Bugün Batıhan'ı doğduğundan bu yana üçünkü kez traş etmiş bulunuyoruz.İlkini sanırım 6.ayının içerisindeyken sevgili annem  bir traş etmişti.İkincisini yaz tatilinde Manisa'da berberde oldu oğluşum.Aslında saçlarını kesmek pek yakışmıyor oğluma,çok komik bir tip oluveriyor.İnsanın gözü alışana kadar da birkaç gün geçiyor.İlk iki seferde hiç ağlamayan oğlum,bugün bizi epeyce zorladı.Gerçi bunda hafif nane molla olmasının da payı var.İki gündür hapşırıp duruyor,burnu da akıyor biraz.Hemen ilaç kullanmaya başladık,bugün düne göre daha iyi.Bir de diş etleri kabarmış, hepsini birden mi çıkaracak  bu çocuk anlamadım.
    Resimde gördüğünüz üzere oğluşum büyüdü de kitap okumaya bile başladı.Hemen yeni kitaplar almak lazım,oyuncaklarına da yenilerini eklemek gerek.O kadar çabuk büyüyorlar ki insan kıyafet,ayakkabı,oyuncak almaya yetişemiyor resmen.
    İşimiz ve nereye taşınacağımızla ilgili belirsizlik devam ediyor.Artık ağlamayı bıraktım,hatta espri bile yapmaya başladım diyebilirim.Umarım bu hafta sonuna kadar belli olur.Bizim için hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapabileceğimiz birşey yok maalesef.
   

17 Ağustos 2008 Pazar

2008 yazına elveda



Tatilimizin sonlarına yaklaştığımız günlerde Batıhan dedesinin bahçesine sabah ziyaretleri yapmaya o kadar alıştı ki, her sabah bahçeye çıkmak istiyor.Bir elinde domates bir elinde biber keyfine diyecek yok.Domates ve biberler tam anlamıyla organik,gübre bile konulmamış.Bu sene babam harikalar yaratmış,sayesinde her sabah taptaze nefis mi nefis domatesler yedik.


Batıhan'a sakladığımız en büyük domates,elinde tutmaya bile zorlandı.




Sanırım biberlere doğru saldırıya geçmişken!

Resim yüklemek çok uzun sürüyor o yüzden Batıhan bahçe aşkını anlatmaya bu kadar resim yeter sanırım.Gelelim bizden haberlere, geçen pazartesi İstanbul'a döndük.Başka bir ilçeye yerleşme durumuzu vardı,fakat işler istediğimiz gibi olmayınca yerimizde kalıp evimizi burada değiştirelim dedik.Eşyalarımızın büyük bir çoğun luğunu toparladık,fakat hala ne yapıcağımıza tam olarak karar vermiş değiliz.Umarım bu hafta içinde herşey belli olur,çünkü 1 Eylül itibarıyla işimize başlamamız gerekiyor.Çok sıkıntılı bir dönem bizim için,biz böyle olunca Batıhan da ruh halimizden etkileniyo haliyle,bir de İstanbul son 3 gündür çok sıcak,evde durulucak gibi değil.Batıhan tatilde iyi alıştı bahçede oynamaya,denize gitmeye,sokakta çocuklarla vakit geçirmeye zaman zaman resmen krize giriyor beni dışarı çıkarın diye.Babasıyla birlikte muhakkak 1 saat geçiriyor dışarıda,öyle mutlu dönüyor ki eve görmeniz lazım.Kriz zamanlarında bir başka yöntem olarak ise balkonda havuz sefamız var,oda çok rahatlatıyor oğluşumuzu.
Dün üst damağından bir dişi daha çıktı.Onun yanındaki de çıkıcak sanırım,damağı bembeyaz olmuş.Tabii huzursuzluğu devam ediyor,iştahı yine kesildi,kabızlığımız devam ediyor.Çocukların problemleri bitmez,hatta büyüdükçe artar derler ya gerçekten doğruymuş.Bakalım daha neler görücez,ama dişler en kötüsü sanırım çünkü düzen diye birşey kalmıyor(yemek,uyku,huzursuzluk .......).
Bizim ailenin ilk tüp bebeği dün gece 3 gibi dünyaya geldi.Dublin de kendileri umarım en kısa zamanda görebiliriz.Canım kuzenim uzun uğraşlar sonunda bebeğini kollarına aldı,bizi de çok mutlu etti.
Batıhan yürümeye başladı gibi,4-5 adım atıyor.Ama tam anlamıyla yürüyor da diyemeyiz çünkü bunu sadece bizimle yapıyor.Yani babasıyla karşılıklı duruyoruz oda aramızda gidip geliyor hehe.Bizim içinde çok keyifli bir oyun oldu,sık sık yapıyoruz.
Bizden haberler bu kadar,umarım şu taşınma işi de bir an önce gerçekleşir.

27 Temmuz 2008 Pazar

carettam benim tatile devam ediyor



Gördüğünüz üzere benim yavrucum deniz kaplumbağaları gibi suya doğru emekleme yarışında,izlemesi o kadar zevkli ki.Suyu çok sevdi dün yine denizdeydik,kıyıda tutmak imkansız artık.Sürekli suda oynamak istiyor, kıyıya alıyoruz gitmek için ağlamaya başlıyor.Sahildeki diğer bebekleri izliyorum hiçbiri Batıhan gibi suya koşturmuyor,onları anne veya babaları suya sokuyor,sonra havluya sarıp, şezlonga oturtuyor.Şezlongda oynuyor bebekler,etrafı izliyorlar, yada kumda vakit geçirmeye başlıyorlar.Kumda vakit geçirenlerde Batıhandan büyük çocuklar genelde dikkat ediyorum.Arkadaş bizimkisi dur durak bilmiyor peşinde koşarken, bütün plaj bizi izliyor.Dün zorla uyudu plajda, uyursa şenliği kaçıracak diye.Dün enterasan bir olayda yaşadık plajda anlatmak istiyorum.Batıhan' a tatile çıkmadan mayo alamadım,birde daha bebek olduğu için huggiesin çıkartmış olduğu bebek mayo bezlerinden alırım diye düşünerek çok üzerinde durmadım.Gelibolu da bu bezlerden bulamadık,kalanlarda büyük bedenler o yüzden almadım.Dün plajda denize beziyle girdi önce,bir süre sonra poposu da güneş görsün diye bezini çıkardım öyle denize soktum bende.Tam denizden çıkarırken elimden tutup yürümeye başladı bizimkisi, karşımızda da 7-8 yaşlarında kızı olan modern görünümlü,süslü püslü uzun boyu ve kilosuna bakmadan o vücuda bikini giyecek kadar cesaretli,kızıl saçlı bir bayan şezlongunda oturuyor.Bu şekilde denize girmesi doğru değil dedi bana,bende iyi niyetle uzun süre denizde kalıyorya bizimkisi üşütücek manasıyla söylüyor zannederek kıyıda durdurmak imkansız,denize girmek istiyor dedim.Kadın birden kızının gözünü kapatmaz mı söylediği sözü tekrarlıyarak,meğerse Batıhanın pipisini görmesin diye öyle söylemiş.Şok oldum,kendime gelemedim bir süre.Dört yıl çocuk psikolojisi okuyan, pedagoji eğitimi almış olan ben kadına güzel dersler verirdim ama herneyse.Bir süre sonra annelik güdüsüyle hareket ettiğini düşünerek sinirimi yatıştırmaya çalıştım.Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda bizi takip edenler yorumlarınızı bekliyorum.

Oğluşum büyüdü,serpildi,kemikleri güçlendi sanki Geliboluda.Geçen gün sağlık ocağına gittik, kiloda almış uzun bir aradan sonra hele geçn ay 100 gram verdiğini duyunca çok üzülmüştüm.Şimdi keyfim yerinde zaten belli de ediyor kilo aldığını.Beni şaşırtan sıralamaya uzun zaman önce başladı,elinden tutuluncada çok güzel yürüyor,hatta Manisa'da iki kez ellerini bırakarak farkında olmadan 2-3 adım atmasına rağmen hala yürüyemedi.Hazır değil demek ki her ne kadar biz hazır olduğunu düşünsekde.Ama çok güzel bisiklete biniyor hehe.Yukarı da gördüğünüz üzere resimi bir türlü aşağıya alamadım. Üstten iki dişimizde çıktı sonunda,hala damakları kaşınıyor ve acıyor muhtemelen.Vücudunda hafifte olsa sürekli bir ateşi var.Son zamanlarda ki huysuzluğu bundanmış demek.Ara ara yemekte yemiyor,bugün mesela zar zor bir iki lokma yedi.Bizden haberler şimdilik bu kadar herkese sevgiler........

20 Temmuz 2008 Pazar

Oğluşum Deniz-Kum ve Güneş'le tanıştı


Hasan'la sinir krizleri geçirdiğimiz,seneye Batıhan'la bir yere gitmek yok dediğimiz, İzmir-Gelibolu otobüs seyahatimiz anlıyacağınız üzere oldukça zor geçti.Düzeninin bozulmasına alışamadı daha kuzucum,otobüste bir türlü uyuyamadı, aslında çoğu çocuk kolayca uyura arabalarda benim bildiğim ama Batıhan öyle değil nedense.Gerçi Eceabat'tan Gelibolu'ya kadar en ön koltukta oturan bayanın kucağında bir güzel uyudu yaramaz.O kadar sinirlenmişiz ki nerdeyse bırakıyoduk oğluşumuzu,çok uzak değil Tekirdağ'a gidiyolarmış onlarda,tatil dönüşü alırdık ordan geçerken:)))
Geçen sene hamileliğimin sonlarına geldiği ve kocaman bir patates çuvalına dönmüş olduğum için 2-3 kez denize girmiştim.Hemen sahillere attık kendimizi tabii bu kez kuzucumuzla birlikte,fotoğraflarda da göreceğiniz üzere oğluşumuz denize,kuma bayıldı. Çok sevimliydi gerçekten,denizi seven bir anne baba ve oğul,aile olduk biz gerçekten.İnsan inanamıyor,oğlum nerdeyse 1 yaşında olacak,11.ayına başladı.





Bu arada artık çok güzel ve yerine uygun baş baş yapıyoruz,bir bir babamıza söylüyoruz(bunu yaptığı zaman parmaklarını ısırasım geliyor),alkış yapıyoruz hehe.Herşeyi o kadar dikkatli inceliyor,konuşmalarımızı resmen kaydediyor,artık basiy komutları anlamaya da başladı.Top nerde,topu at gibi mesela,hergün yeni şeyler öğreniyor.Çok heyecan verici gerçekten.Geliboluda evimiz müstakil,çocuk dolu burası,Batıhan çocuklara bayıldı.Onlara bir gülücükler kahkaha atmalar görmeniz lazım,çok sevimli.Demek ki artık çocuk istiyor etrafında,daha önceleri bu kadar ilgi göstermezdi.Şimdi resmen benimle ilgilenin diye yapmadığını bırakmıyor.Oğluma yeni arkadaşlar kardeşlerde geliyor.Kuzenim Feride ve arkadaşım Rahşan anneler kervanına katılıyorlar,Rahşan yarın yaşıyacak bu mutluluğu Feride ablamda 1-2 hafta kadar sonra.Çok garip bunlarıda görücektik demek ki,neler paylaştık neler yaşadık,anne oluverdik birdenbire.İnsana çok uzak geliyor gençken çılgınken hiç böyle şeyler yaşamıycakmış gibi geliyor nedense.Ama dünyanın en güzel,en anlatılması zor şeyi annelik gerçektende sadece kadınlara özgü bir güdü.Şimdiden tebrik ediyorum ikisini de, hele de Feride ablam o kadar uğraştı ki çocuk sahibi olabilmek için,kocaman öpüyorum ikinizi de,bebişlerinizi de kokluyorum.
İstanbul da evimiz küçük ve erkek çocuklarına örümcek pek önerilmiyor diye almamıştım,pişman oldum diyebilirim.Kendiside bizde çok rahat ettik.Benim gibi kararsız annelere tavsiyem bir an önce almaları yönünde.Zaten çok fazla da kullanamıyorlar,tahminim bu ay yada 12.ayının içerisinde oğluşum yürümeye başlıyacak.
Oğluşum acıkmış,dışarıda oynuyordu.Hemen bişiyler hazırlıyım,zaten az olan iştahı kaçmadan.

29 Haziran 2008 Pazar

Yaşasın tatiillllllll


1 Temmuz itibarıyla tatilimiz başlıyor. Ömrümde en çok yorulduğum seneydi.Bir nevi kabus diyebilirim.Bloglarda gezindiğim kadarıyla genelde yeni doğum yapmış veya bebeği daha 1 yaşına gelmemiş,ama halinden çok memnun mutlu insanlar görmek beni şaşırttı desem yalan olmaz.Hafif kıskançlık da var tabii.Bilmiyorum ben gerçekten zor,yorucu,stresli,uykusuz gecelerle dolu bir yıl geçirdim oğluşum Batıhan'la.Haa tabi kabus bitmiş sayılmaz,hatta emeklemeye(anneler gününde emekledi oğluşum) ve sıralamaya başlamasıyla birlikte daha da dayanılmaz bir hal aldı.Hatta şu anda komşuda kendileri çünkü klavyeye saldırıp duruyordu.Babasıyla bana göre çok yaramaz, sürekli hareket halinde bir bebek aslında güzel birşey yani kös kös oturan bir çocukta istemezdim ama,ne bileyim sürekli ilgi ve dikkat istiyor.Arkamı döndüğüm an yaramazlık yapıyor,düşüyor,yada evde tehlikeli yer olarak neresi varsa orada buluyorum.Örneğin derler ki bırak elini sobaya bir kez değdirsin bir daha gitmez,bizimkinde böyle birşeyde yok,geçen gün elini mutfak çekmecesine kısdırdı.Birkaç gün orayı pas geçti,şimdi yine oynamaya başladı:)))
Aslında yazmaya çok ihtiyacım var ama kısa kesmek zorundayım.Çünkü uykusuda gelmeye başlıyacak yavrumun.Annelik güdüsü dedikleri bu demek,sinirlenmeniz bile çok kısa sürüyor.Bir gülümsemesi yetiyor derlerya gerçekten öyleymiş,bide sarılıyor ya omzunuza yaslıyor başını gelde affetme.
Bakalım tatilimiz naslı geçicek,Batıhan denizi,güneşi,kumu sevicek mi? Çok merak ediyorum.Yukarıdaki şapkayı denedik çok sevimli oldu.Hasan Anzak askerlerine benzedi diyor(tarihçiden başka benzetme beklenemezdi zaten).
Şimdiden bizi seven herkese iyi tatillerrrrrrrrrr
Umarım güzel tatil anılarımızı paylaşırız(Bu arada hemen komşuya iniyorum yazıyı kontrol bile edemiycem,yanlışlarım vardır muhakkak kusura bakmayın)
xxxxxxxxxx

11 Haziran 2008 Çarşamba

İşte burdayız!!!

Bişey öğrendikya durdurana aşkolsun.Bir de ailecek blogumuz olsun bakalım.Sevenlerimiz bizi burdan takip etsin.
Batıhan'ın hızını yakalamak çok güç olucak,hergün yeni şeyler öğreniyor.Saate bakıp bütün gün "daaat daat" deyip duruyor.Dün baş baş yapmayı öğrendi,ama daha amacına uygun kullanamıyor.Bu sabah bildiği şeyleri kendi kendine söyleyip duruyodu.
Gece yine rahat uyuyamadı oğluşum,kabızlığı hala devam ediyor.Bağırarak uyandı 3 gibi ,zor yaptı kakasını.Sık sık uyandı,tabi bende iyi uyuyamadım.Geç kaldık bu sabah,fırtına hızıyla hazırlandık,oğluşumla koklaşamadan çıkmak zorunda kaldım.Neyse öğle arası sevişiriz artık napalım.
Bu arada blogumuzun ismi Deniz Yıldızı olsun istemiştik ama kabul edilmedi.Hayal treniyle idare edicez artık.