26 Aralık 2008 Cuma

Çok şey birikti yine yazıcak!

Nerden başlasam,en iyisi kuzencanın nişanından başlayayım.Geçen cumartesi günü evlilik yolunda ilk adımını atmış oldu amcamın kızı.Evde yaptılar nişanı,yakın akrabalar davet edildi.Batıhan'ı o kalabalığın içinde düşünemediğim,nişanı bana ve ordakilere zehir edeceğini düşündüğümden evde bıraktım oğluşumu.Herkes onu sordu tabii,zaten artık doğduğundan beri pabucumuz dama atıldı bir kere,Deniz ve Hasan olmaktan çıkıp Batıhan'ın anne ve babası olduk birden.Yanlış anlamayın pek de şikayetçi olduğum söylenemez bu durumdan.Allah mutlu mesut etsin,baya bir beklediler bugün yaşamak için.Bu sene düğünümüz var.Batıhan'ı düğüne hazırlamak lazım şimdiden,oğlum pek meraklı değil de oynamaya:)))Çok ciddi birisi:)))

Bu arada Deryacık çok şanslı kuzen Meral bile geldi taa Alamanyalardan,kızcağız neredeyse hiç kimsenin düğününde nişanında bulunamadı.Deryaya kısmetmiş ne diyelim.Alttaki fotoğraf nişan günü çekildi.Deryacık yok aramızda soldan başlarsak ben,Nuray,Meral ve Filiz ablam...

Nişan çok güzel geçti,evim artık İstanbul dışında olduğundan erken ayrılmama üzülmedim değil,ama ne yapalım bu duruma alışmak lazım.En azından gidebiliyorum deyip avutuyorum kendimi.


Bu arada daha önce de yazmıştım ailemizin (hatta Türkiye'nin son aupairi bile olabilir) son Aupairi sevgili kuzencanım pazartesi sabahı Londra yolcusu,vedalaştık bugün.Bugünkü yazımda onun ve Batıhan'ın fotoğrafını da eklemeyi çok istiyordum ama erken geldi kuzencan işlerini yetiştirmeye çalıştığı için,önce okulda bana uğradı,sonrada Batıhan'ı görmek için eve.Bu kadar koşturmacanın arasında bize vakit ayırabildi canımcım.Hem çok heyecanlı gördüm kendisini,hem de biraz tırsıyordu:)))İçimde sanki orda bir hayat kuracakmış gibi bir his oluştu.Genelde hislerimde pek yanılmam ama bu sefer yanılmayı umuyorum galiba...Hayırlısı olsun onun için,herşeyin en güzelini hak ediyor benim kuzenim,onu çok seviyoruz çok da özlüyeceğiz.Ama en azından artık nette görüşebiliyoruz kameralarla,biz ordayken böyle değildi,anca haftada bir biz telefonla ararsak görüşebiliyorduk ailelerimizle.


Gelelim sabah şekerime;


Sabah şekeri sabahın köründe saat 6'da uyanıyor,kurulmuş saat gibi,gerçi bu bizim için yeni birşey değil,bebekliğinden beri öyleydi.Ama çok enteresan sabah biraz daha uyusun diye geç yatırmayı denedik,değişen birşey olmadı.Uyanınca da illa evdeki herkesi uyandıracak,öyle bir çabası var.Bu ara Çince konuşmaya başladı abula abula bııyyy deyyy en favori kelimelerimiz,ne demek istediğini çözünce burda paylaşıcam:)))Doktora gittik geçen salı,daha odaya girer girmez bir tuhaf oldu,dudaklar büzüldü.Muayene için soymaya başlayınca bir kıyamet koptu,aman allahım zapt etmeye çalışırken kan ter içinde kaldım.Boyunda ve kilosunda çok güzel artış olmuş,uzun zamandır böyle değildi.Çok sevindim,umarım böyle devam eder.Şu anda uyuyor uyanmak üzere o yüzden hemen postu bitirmeye çalışıcam,Batıhan'ın bu sabah çektiğim bir fotoğrafını eklemek istiyorum.


Oğluşumla koklaşayım artık,çok özledim bugün.Hoşça kalın...

Hiç yorum yok: