22 Ekim 2008 Çarşamba

Nerde Kalmıştık

Ekim'in sonu,uzun zaman olmuş yine.Bu aralar zamanla çok problem yaşıyorum zaten hiçbirşeyi istediğim zaman yapamıyorum.Eski okulumdan arkadaşım Serap derdi ki 24 saat bana yetmiyor diye,aynı o durumdayım kısacası.Dün gece başladım aslında yazmaya ama başarılı olamadım.Şimdi Batıhan uyuyor,fırsattan istifade edeyim dedim

Batıhan 13.ayında şimdi,10kilo 400 gram boyu da 76 cm,tam normal sınırlar içerisinde olduğunu söyledi doktorumuz.Şu boy kilo cetvelleri varya bende internetten kontrol ettim,biraz rahatlıyorum tabii böyle olunca.Bana göre yeterli besin almıyor gibi geliyor ,iştahlı değil zaten.Dün ilk defa makarna yedi,oda 3-4 adet burgu makarna.Bizim için çok sevindirici bir gelişme,ama emin olamıyoruz bir daha yer mi diye.Çünkü acayip bir çocuk sağı solu belli olmuyor,çok acıktığı için de yemiş olabilir.Ne bileyim kafaya taktıkça insan üzülüyor,ama yoğurda bayılıyor.Çorbaları seviyor özellikle tarhanayı,sebze yemeklerinden ıspanak ve semizotunu seviyor.Et fazla yemiyor bizde bu açığı çorbalarına kemik suyu koyarak kapatmaya çalışıyoruz.Bazen de çorbalarına kıyma koyuyoruz ama kıyma koyduğumuz zaman blendırdan geçirmek zorunda kalıyoruz.Sadece kıymaya has bir tepki geliştirdi bizim ki,boğazına takıldı mı kusuyor.Başka bir yiyecek için değil sadece kıymada yapıyor bunu,dedim ya acayip bir çocuk daha neler görücez bakalım.Yemek konusu sıkıntılı geçiyor biraz,meyve yemeyi çok seviyordu şimdi onu da reddetmeye başladı.Bizde kaşık mamalarının içine karıştırıyoruz.Deneyimli anneler önerilerinizi bekliyoruz.
Dün ailemizin ilk tüp bebeği Kenan Varol ziyaretimize geldi.Toplantıdan çıkar çıkmaz eve koşturdum,Batıhan ilk defa anne anne diye odalara gidip beni aramış bugün.O kadar üzüldüm ki,bir de sarılışı var bana görmeniz lazım.Hatta halama sarılmamı bile istemedi,ona sarılıcakmışım.Hele Kenan Varol'u kucağıma alınca kıyameti kopardı.İlk defa yapıyor böyle bir şey,zor sakinleştirdim.Her zaman söylerim 0-3 yaş çok önemli çocuk anneyle geçirmeli diye ama maalesef çalışmak zorundayım.Arkadaşlarım derdi ki hep suçluluk duyucaksın onunla olamadığın için,gerçekten öyleymiş.Ne bileyim anne olunca farklı düşünüyor insan,gerçekten bir suçluluk hissi oluyor.Çalışırken bazen ohh evden uzaktayım,nefes alıyorum artık dediğim de oluyor,Batıhan'ı deli gibi özleyip ahh keşke şimdi evde onunla birlikte olabilseydim dediğim zamanlarda oluyor.Bunları düşününce ya da kendimi kötü hissettiğim zaman aklıma hemen üniversite yıllarında muhtemelen Çocuk Psikolojisi dersinde okuduğumuz araştırma geliyor.Araştırma devlet yurtlarında bakılan bebekler ve çocuklar üzerinde yapılmış.Bu bebekler çok fazla kucağa alınmadıkları,çok fazla sevilmedikleri,genelde beşiklerinde yalnız kaldıkları için diğer bebeklere oranla gelişimlerinin daha geri olması,hatta zeka seviyelerinin bile diğerlerine oranla geri olduğuyla ilgiliydi.Hamileyken bazen sadece bunu düşünüp ağlardım,Batıhan doğduktan sonra da o her ağladığında ben yanına koşturduğumda geliyordu aklıma,Batıhan ne kadar şanslı bir bebk diyordum içimden onu seven bir annei bir ailesi var.Ardından ağlıyordum yine,o bebekleri düşünüp.Şimdi de kendimi teselli ediyorum işte,eve geldiğimde onunla güzel vakit geçirmeye gayret ediyorum.Hava güzelse hemen dışarı çıkarıyorum,oyun oynuyorum,ihtiyaçlarını karşılıyorum.En azından belli bir süreliğine yanında değilim diyorum.Gerçi biz çok şanslıyız çünkü Batıhan'a anneannesi bakıyor.Gözüm arkada kalmadan gönül rahatlığıyla işe gidiyorum.Annem çok güzel ilgileniyor Batıhan'la,hatta benden çok daha sabırlı.Benim işimi çok kolaylaştırıyor aynı zamanda,yemeğimiz hazır oluyor mesela.Allah razı olsun,kadıncağız kendi evini,düzenini bırakıp bize yerleşti.Hele Batıhan hakkını nasıl öder bilmem.Herkese böyle bir anne diliyorum.Sevgilerrrrrrrrrrrrr

3 Ekim 2008 Cuma

Doğum Günümüzü Kutladık

Uzun zaman oldu yazmayalı,taşınma,yerleşme,yeni yuvamıza,işimize,çevreye alışma derken zaman su gibi akıp geçti.Zor bir süreç oldu bizim için,taşınmak çok sıkıntılı bir iş,gerçi eski taşınmalarımızı düşünüyorumda şu halimize binlerce şükür etmek gerek.Eskiden kamyon gelirdi kapıya konu komşu çoluk çocuk doldururdu eşyaları,tabi o eşyaların çoğundan hayır gelmezdi sonra:))))Evden eve nakliyat firmasıyla geldik buraya,inanılmaz bir deneyimdi.Adamlar sabah saat 7:00 de geldiler ,aman allahım giyeceğimiz kıyafetleri zor kurtardık ellerinden,o kadar hızlılar ki görmeniz lazım.Saat 12:00 gibi Selimpaşa da yerleşmiş durumdaydık.

Çalışıyor olmamız nedeniyle ince işler biraz uzun sürdü.Tabii birde Batıhan faktörü,sürekli ilgi istiyor,bizimle vakit geçirmek istiyor derken evle ilgilide baya sorun yaşadık.Elimizi nereye atsak bir arıza çıktı.İnterneti de geçen hafta bağlatabildik ancak,dediğim gibi çok sıkıntılı günlerdi.





Neyse geldi geçti.O sıkıntılı günlerde oğluşumuzun doğum günü biraz neşemizi yerine getirdi.Batıhan 16 Eylülde 1 yaşını doldurdu.Küçük bir kutlama yaptık,pastası hayatımızda yediğimiz en kötü pasta oldu ama ne yapalım burda pek seçme şansımız olamadı sadece bir pastane olduğu için.Yukarıda gördüğünüz gibi Batıhan'ı Batuhan diye yazmışlar.Böyle bir şey yaşamamız muhtemel diye özellikle ismini yazdırmıştım da üstelik.Annem biraz uğraştı düzeltebilmek için ama sanki ismi kazımışlar pastaya,pek başarılı olamadı.Kendim yapmadığıma çok pişman oldum sonra,ikinci yaş gününde kararlıyım ben yapacağım pastasını.Belki ilerleyen günlerde şöyle küçük çaplı bir parti düzenleyebiliriz,çünkü Ramazana rastlaması nedeniyle çoğu kişiyi davet edemedik.Sağolsunlar kuzenlerim Filiz ve Nuray,arkadaşım Rahşan,Oliver ve minik bebek Mina bizi yalnız bırakmadılar o gece.Batıhan'ın uyku saatide geçtiği için hemen mumu üfledik birlikte,hediyelerimizi açtık.Batıhan çok mutluydu o gece,Mina'ya bayıldı ya da kıskandı.Normalde bebeklerle fazla ilgilenmez bizimki o gece ayyy ayyy diye Mina'nın başından ayrılmadı.Güzel bir gece geçirdik birlikte,insan inanamıyor 1 yıl geçtiğine...


Aradaki farka bakar mısınız?





1 yaş oğlumuza en önce özgürlüğünü getirdi.Artık herşeyini kendisi yapmaya çalışıyor.Söylediklerimizin çoğunu yapıyor.Örneğin,babanın terliğini babaya götür,arabanı getir vb. komutları yerine getiriyor.Hatta bazen yaptığında şaşırıyoruz aaa bunu da anladı diye.Genel olarak huzurlu,neşeli bu aralar,tabii yeterince dışarı çıkarsa:)))Sitede üç tane park var,ikisi tam evimizin karşısında.Havada güzel olduğunda neredeyse günde üç kez dışarı çıkarıyorduk Batıhan'ı.Havada soğumaya başladı,kara kara düşünüyoruz.Birde burda acayip rüzgar esiyor,İstanbul içi gibi değil.Bırak Batıhan'ı biz bile uçabiliriz rüzgarda.Artık alışıcak mecburen,biraz oyuncak alışverişi ve kitap almak gerek.Bu aralar kitaplara da ilgisi var.Sanki birdenbire daha da büyüdü,artık o kadar çok şey yapabiliyor ki inanılmaz bir gelişim,izlemek takip etmek çok keyifli.Yemek problemimiz devam ediyor,dişleri çıkınca yavaş yavaş herşeyi yer diye düşünüyordum ama beklediğim gibi olmadı.Gerçi dün patatesli tavuk yemeği ezdim,yoğurtla karıştırarak yedirdim.Batıhan için çok büyük bir gelişme,yavaş yavaş alışır belki de.Allahtan yoğurdu çok seviyor,hergün taze kendimiz mayalıyoruz.Yoğutla birlikte ancak yemek yedirebiliyoruz,diğer zamanlarda da kaşık maması veriyoruz.Hatta biberona alışmadığı için gece bile kaşıkla besliyoruz.Büyüdükçe düzelir diye ummaya devam etmek istiyorum,kafama çok takmamaya çalışıyorum.Ramazan Bayramı dolayısıyla dinlenelim diye bir yere gitmedik bu sene, annemlerde bizde genelde Ramazan da Gelibolu da oluyorduk ,yarın da İstanbul'un kurtuluşu nedeniyle bir gün daha tatiliz.Taşınma yorgunluğunun üzerine çok iyi geldi bu tatil.
Şimdilik bizden haberler bu kadar,yakında görüşmek üzere...