13 Aralık 2009 Pazar

ÖLÜM ÜZERİNE



"Büyük acılar daha önemsizlerin hissedilmesini engeller ve tersine,büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir"

Schopenhaurer

Kurban Bayramının üçüncü günü eşimin babasını,kayınpederimi oğlumun dedesini kaybettik.Eşim bayram için gitmişti halbuki biz Batıhan'la nasılsa 15 tatilde gideceğiz,tatil kısa,adamcağız hasta rahatsız etmeyelim diye gitmedik.Keşke gitseydik:(((Ölüm haberini aldığımdan bu yana zihnimde tekrarlanıyor,nerden bilebilirdik ki.Durumu iyiceydi,şekeri kontrol altındaydı.Hatta kendindeydi,düzenli yemek yiyordu.Allah rahmet eylesin, severdim kendisini bazı halleri çok güldürürdü beni.

Şunu anladım ki ölüme yaklaşmış bir insanın ölümüne kendini ister istemez hazırlıyor insan.Evet çok üzülüyorsun,ağlıyorsun ama insan kendini öncesinde tedavi etmiş oluyor.Ama ya diğre türlüsü yakın arkadaşım Öznur 10 yaşında yeğenini kaybetti,bir ay oldu sanırım.Hatırladıkça kalbime birşey saplanıyor sanki,kendimi annesinin yerine koymaya çalışıyorum çıldıracak gibi oluyorum,hemen zihnimden uzaklaştırıyorum.Böyle bir acıyla nasıl hayata devam eder insan?

Ben dedelerimi küçükken kaybetmişim biri ben doğmadan vefat etmiş,babamın babasıda ben bir yaşındayken yummuş gözlerini.Hatırlarımda kuzenimin dedesine dede diye sarılırdım,gerçekten benim dedem değil diye üzülürdüm.Oğlum dedeleriyle vakit geçirecek,parka gidecek,denize gidecek diye sevinirdim.Olmadı birkez bile parka gidemediler,uzun zamandır hastaydı,çok duygulanırdı Batıhan'ı gördüğünde ağlardı.O ağlardı fark ettirmeden,ben üzülürdüm.Allah benim babama uzun,sağlıklı bir ömür versin.

P.S:Irvin D.Yalom Güneşe Bakmak Ölümle Yüzleşmek kitabında ölümle yüzleşmenin güneşe bakmak gibi acı verici,zor,ama eğer insan durumunun gerçek doğasını,faniliğimizi,ışıkta geçireceğimiz kısa zamanı kavrayan tamamen bilinçli kişiler olarak yaşamaya devam etmek istiyorsak gerekli olan bir şey diyor.Bazı görüşlerine katılmasamda beni rahatlattığını söyleyebilirim.