29 Nisan 2009 Çarşamba

THREE DECADE!




Onluk olarak hesaplarsak 3 on yılı geride bırakmışım.Yaş itibarıyle hep yakın arkadaşlarımın arasında küçük kalmış olmamın verdiği bir huzur ve gururum vardır.Bunda ilkokula kuzenim,kankam Aynur gidiyor ben niye gidemiyorum diye tuttuırmamın büyük bir etkisi var.Hayata erken başladım yaşıtlarıma göre,16 yaşımda üniversite 1.sınıftaydım düşünsenize,zor yanları olmadı değil ama geriye doğru baktığımda iyi ki de böyle olmuş.
Hatırlıyorumda 18 yaşımı öyle bir beklemiştim ki hiç gelmiyecek gibi geliyordu.Üniversitedesin arkadaşların kimliği gösterip giriyor istediği yere,sen kapıda.Arkadaşlar ben giremiyorum hadi başka şeyler yapalım öflemelerrr.18 yaş günümü Caravan diye bir barda kutlamıştık,Beyoğlu Çiçek Pasajının yanında balık pazarının içindeydi.Gündüz gidip doğum günü kutlamak istediğimizi söyleyip etrafa bir bakındığımızda bir şey anlamamışız,Caravan gece rock bar olmaktan çıktı.Allahım etrafımızda acayip tipler,konuştuğumuzu duymuyoruz,metal şarkılar.Banu,Çağlar ve ben bulmuşuz ya barı,bizi bir gülme krizi tuttu.Daha dün gibi ama onun üzerinden bile dile kolay 12 yıl geçmiş,hey gidi günler.
Bizim ailede kardeşimin ve benim doğum günüm muhakkak kutlanır.Annem çok meraklıdır böyle şeylere,hele de ilkokul yıllarında arkadaşlarımız davet edilir,pastayı kendi elleriyle hazırlar,yanına kurabiyeler,poğaçalar yapar.Biz rahat edelim arkadaşlarımızla diye de hazırlıklar bitince hemen bir komşuya giderdi,canım benim.Liseden sonra ben evden ayrılınca hep arkadaşlarımla kutlamaya devam ettim,alışkanlık olmuş naparsın.Bugün annem,babam,sevgili kocacım ve bir tanecik oğluşumla 30’lu yıllarıma giriyorum,uzun zamandır pasta üzerinde mumlar temsili olarak yer alıyor zaten o yüzden 3 tane mum yeter.
Tuhaf duygular içindeyim bugün,nasıl anlatsam 18 yaşıma girdiğim gün gibi mutlu değilim ama mutsuz da değilim,bu dünyada 30 yıldır varım sadece bunu düşünüyorum bugün sanki hiç gelmiyecek bir gündü ve birdenbire geldi.Anlaşılan bu yıl kendimi sorgulamakla geçiricem ,neydim, ne oldum, ne ürettim ve yaşam adına ne koydum ortaya…
Bu da geçici bir durum 30 lu yaşlara da alışıcaz,su akar yolunu bulur . Doğum Günüm Kutlu Olsun,hey yılım bir öncekinden iyi olsun,ailemle dostlarımla güzel,sağlıklı,mutlu günler benimle olsun,daha ne olsunnnn.

7 Nisan 2009 Salı

TAŞINIYORUZ!

Taşınmak çok sıkıntılı bir süreç,o yüzden biraz gerginim şu sıralar.Kafamda planlar yapıp duruyorum,şu gün şu yapılacak, aman bunu unutmayayım,yok perde ölçüleri ,temizlik, çok işim var çokkkk.Aynı zamanda çalışıyor olmak da başka bir dert,koşturmaca arasında oğlumu ihmal etmek istemiyorum,bazı konularda kaygılarım var.
23 Nisan ertesi tatil olduğu için o gün taşınmayı uygun bulduk,nakliye firmaları araştırıyorum bu yakınlarda.Aslında birkaç nakliye firmasıyla görüştüm,500-600 TL istiyor çoğu,sadece bir yer uygun bir fiyat verdi. İstanbul’dan buraya 600 liraya geldik,yan apartmana taşınmaya aynı parayı istiyorlar, inanılır gibi değil!Sonuçta arabaya yerleştirme indirme yok, arada yol yok,sadece 2.kattan 3.kata taşınacağız,ha birde arabaya sığdırma derdi olmayacağı için vestiyer,konsol gibi eşyaların sökülüp monte edilmesine gerek de yok.Çok fazla eşyanız yok,kendiniz taşının diyenlerde var.Çalıştığımız için bu şıkkı hiç düşünmüyoruz,zaten toparlama,yerleştirme işlemleriyle yeterince yorulacağız.Amcama da iyi bir kiracı buluruz inşallah,bir taraftan da onun sıkıntısı var.(Buraya atama istediğimizde kiracımız çıkmadığı için,şans eseri amcamın kiracısı çıktığından şu zaman kadar orada oturuyorduk,onların da zor durumda kalmasını istemiyorum hiç).
Neyse gelelim Batıhan’ la ilgili kaygılarıma,allaha şükür sağlığı yerinde,fiziksel gelişimi,kilosu boyu normal,azı dişleri çıktığından beri çoğu şeyi yemeye de başladı.Buraya kadar süper,ama dil gelişimi yaşıtlarının çok gerisinde.Batıhan’ın en büyük özelliği tam olarak bir şeyi yapabileceğine inanmadan o şeyi yapmıyor.Şöyle anlatayım örneğin emeklemesi,5.6. aylarındaydı yüzüstü durmaktan nefret ederdi.Mümkün değil emeklemiycek diye düşünmeye başlamıştım,günde belli aralıklarla yüzüstü yatırmayı oyun şeklinde yapmaya çalışıyordum nafile,hiç hoşlanmıyordu bağırıp inlemeler.6.ayının sonlarına doğru artık kendisini çevirmeye başladı,ben yüzüstü yere koyuyorum anında sırt üstü dönüyor,5 dakika bile durmak istemiyor.Bu şekilde mayıs ayına kadar devam etti,tam da anneler günüydü emeklediğinde hem de öyle böyle değil ileriye doğru emekliyor,sanki aylardır emekliyor.Hayatımda aldığım en güzel hediyeydi,tabii sonrası malum,Batıhan’ı tutmak ne mümkünJYürüme hikayemizde hemen hemen aynı,emeklemeye başladıktan kısa bir süre sonra tutunarak kalkmaya başlamıştı.Poposunu öyle koruyordu ki,oturmaya çalışmasını izlemek tam bir komediydi,yoğun çalışmalar ayakla mesafeyi ölçmeler,yavaşça popoyu yere doğru indirme,ve hopppp oturması.Popo üstü can atıcı şekilde oturduğuna hiiiçç rastlamadım,çok koruyordu kendisini.Bizse çok rahat tutunup kalkabiliyor,artık rahatça oturabiliyor demek ki yakında yürüyecek diye düşünürken, Batıhan 3-4 ay sonra 12.ayında birden yürümeye başladı.Bu dediğim şeylerin başarılması kolay değil bunun farkındayım,ama bizi şaşırtan bebeklerin bazı şeyleri yapabilmeleri için hazırlık yapmaları gerekir değil mi?Örneğin emeklemek için uğraşır,poposunu geri geri ittirir önce ya da destek alarak kendini öne doğru ittirir vb. Batıhan bu tip hazırlıklarını doğru dürüst görmedik,o yüzden şok olmuştuk emeklediğini gördüğümüzde.Sanırım konuşması da aynı şekilde olacak,şu an bize çaktırmadan her şeyi kaydetmekle meşgul.İlk söylediğimiz kelime “Daaat” yani saatti.8.ayında söylemişti,sonra “Ağaçççç” gelmişti,yaz tatilinde Manisa’da öğrenmişti.Tabi “Anne,baba,dede,anneanne,nene” bunlarda var.Şu sıralar çok değişti,söylediği kelimeleri bile söylememeye başladı.Sanırım tam olarak söyleyemediği gibi endişeleri var,utanıyor bizden,daha doğrusu ben başka bir açıklama bulamıyorum.Bulunduğu ay itibarıyla iki kelimeli hatta dört kelimeli cümle kurabiliyor olması,kelime dağarcığının da 50 sözcük falan olması lazım.Ben panik bir anne olmadım hiçbir zaman aman şu ayında şunu yapması lazım,aman yemiyor napıcam ben diye,yapabileceğimi yapıp gerisini ona bıraktım.Ben çeşit çeşit pişirdim,denedim yemiyorsa zorla yedirmedim.Ama dil gelişiminde beni kaygılandıran söylediği kelimeleri kullanmamaya başlaması oldu.Kelime dağarcığımız şöyle;
Anne,Baba,Dede,Anneanne,Ay Dede,Annnn(araba),Tayy(Çay su için kullanıyor),Tanta(Çanta zaman zaman söylemiyor),Mama(tüm yiyecekler için),Mee(koyun),Memi(anlamışsınızdır ne olduğunu) birde fiil olarak Aç.
Mesela atta,sonra saat,ağaç,bamba(lamba) şu an aklıma gelmeyen daha birçok kelimeyi artık kullanmıyor.Pedagoji eğitimi aldım,problemli çocuklarla çalıştım uzun bir süre,hatta hala içimdedir özel eğitim,belki bir gün geri dönebilirim.Hatta çocuklara konuşma eğitimi bile verdiğim oldu zaman zaman,Londra’da çalıştığım otistik çocuktan aldığım çok güzel materyallerim var.Ama bir anne çocuğuyla terapist gibi çalışmamalı,bunu yapmak istemiyorum.Diğer gelişim basamaklarında olduğu gibi yapmaya karar verdim,elimden geleni yapıcam sadece bir anne olarak,şarkılar tekerlemeler söyleyeceğim ona (çok hoşuna gidiyor),resimli kitap sayımızı artıracağız,parmak oyunları oynayacağız bol bol, en önemlisi kafama takmayacağım ve biliyorum ki Batıhan birden konuşmaya başlıyacak ve ben bu sefer ne zaman susucak diye beklemeye başlıyacağım…